Diyarbakır merkezli Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) Koordinatörü Yüksel Genç, seçim sonuçlarını Artı Gerçek’e değerlendirdi. Seçim sonuçlarının HDP ve iktidar partisi başta olmak üzere tüm siyasal çevrelere farklı mesajlar ilettiğini ifade eden Genç, sonuçların öncelikle kayyım siyasetinin kesinlikle reddedildiğine işaret ettiğine dikkat çekti. Bu seçimde Kürtlerin yaptığı tercihin çok iyi okunması gerektiğini ifade eden Genç, seçim sonuçlarının içerdiği mesajları şu şekilde sıraladı: “Bölgedeki, seçim sonuçları hem iktidar hem muhalefet partilerine ciddi mesajlar içeriyor. İlk olarak Kayyum uygulamasını kesin dille reddettiğini söylemek lazım. Zira Diyarbakır ve Hakkari’de kayyumlar adaydı ve HDP buralarda ciddi farklarla seçimi aldı. Kayyumlu Batman, Diyarbakır, Van, Mardin gibi büyük şehirlerde 2014 seçimlerine göre HDP’nin oyunu arttırmış olması bunun işareti.

ŞIRNAK; GÜVENLİK-KAMU DEMOGRAFİSİ, TAŞIMALI SEÇMEN VE MÜKERRER OY

İkinci mesaj devletin Kürtlerle kurduğu ilişkiye dairdi. Örneğin Şırnak’fa AKP’nin belediye başkanlığını; ciddi bir güvenlik-kamu demografisi eşliğinde, taşımalı seçmen ve mükerrer oy kaygılarına aldırmaksızın devlet olanaklarını kullanarak almış olmasının Kürtlerle kurulan ilişkinin hala çatışmalı zeminlerde yol alma isteğine işaret eder. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonrası yaptığı balkon konuşması bu düşünceyi güçlendiriyor.  Kaldı ki devlet gücünü ellerinde bulunduranların; başka kentlerde de yarın benzer tutumları sergilemeyeceğini ki garanti edebilir? Öte yandan Şırnak da normal olmayan ilginç bir korelasyon dikkat çekiyor. Belediye başkanlığını %54’ü aşkın bir oyla alan AKP, Belediye meclis üyeliklerinde %30 bandında. Hakeza HDP’de ise meclis üyeliği %57 bandında ve birinci parti durumunda. Bu da dikkat çekici bir nokta. Aslında HDP meclis üyeliği açısında Şırnak’ı yeniden almış görünüyor. Yine Muş ve Ağrı da da benzer bir durum var. Oralarda da HDP Meclis üyeliğinde birinci parti. Buna da dikkat çekmek isterim.

SEÇMENİN HDP’YE MESAJI

Üçüncü mesaj kuşkusuz HDP’ye idi. HDP’ye çalışırsa emeğinin karşılığını mutlaka alacağını söyledi seçmen aslında. Diyarbakır, Batman, Mardin, Kars buna örnektir. Öte yandan seçmen kendisinde karşılık bulmayan, yarasına dokunamayan adaylara ve işitmeyi arzuladığı politik söylem zayıflıklarına da refleks gösterebileceğini de gösterdi. Bu refleksi kimi yerde oy azaltarak, kimi yerlerde daha iyi olduğunu düşündüğü rakip parti adayına oy vererek, kimi yerlerde sandığa gitme oranını düşürerek, boş veya geçersiz oy kullanarak yaptı. HDP’nin aslında bölge illerine dönük politik söylem, temas ve icraatlarını güçlendirmesini ve kendisini daha fazla dikkate almasını istedi seçmen.

Evet HDP oldukça antidemokratik ve eşit olmayan, güvenlik kaygılarının tavan yaptığı, pek çok hile ve manipülasyona açık bir ortamda seçime girdi. O yüzden ortaya çıkan sonuç bir başarı gibi de değerlendirilebilir. Ama tüm bunların yanında seçmenin çok ciddi mesajları olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki HDP ilk defa karşısında en büyük rakip olarak devleti veya devlet gücünün desteklediği adayları görmüyor. Geçmiş tecrübelerden daha fazla faydalanabilirdi. HDP’nin yaşadığı seçmen ve belediye kayıplarında yürüttüğü politikaların etkisini tartmak durumunda olduğunu es geçemeyiz.

“HDP DOĞRU STRATEJİ İZLEDİ”

HDP’nin seçim stratejisi temelde doğruydu. “Bölgede Kayyuma, Türkiye’de AKP-MHP İttifakına kaybettirme” stratejisi karşılık buldu, başarılı oldu. Özellikle AKP-MHP blokunun yıllardır kaybetmediği ve Türkiye nüfusunun ve kaynaklarının önemli bir kısmını barındıran İstanbul Ankara, Adana, Mersin, Antalya gibi büyük şehirlerde HDP seçmeni belirlenen strateji gereğince oy verdi. Üstelik muhalefetin tutumuna rağmen! Ve bu kentlerde Cumhur İttifakı gerçek bir hezimet yaşadı. Aslında AKP için sonun başlangıcı diyebileceğimiz bir döneme de girildiğini söylemek mümkün.

“KÜRT SEÇMEN HDP’NİN STRATEJİSİNE YANIT VERDİ”

Peki bu nasıl oldu? İşte HDP’nin stratejisine yanıt veren Kürt seçmen sayesinde oldu. Aslına bakarsanız bu seçimin ilk ve en net mesajı: Kürtlersiz olmaz mesajıdır. Kürtler bu seçimle herkese gösterdi ki hem kazandırabilecek ama hem de isterse kaybettirebilecek büyük bir güç! Kürtler tüm siyasi partilerce dikkate alınmak zorunda olan önemli bir güç! Dolayısıyla bu seçimin kazananıdır Kürtler. Bölgede de kayyum yenildi. Stratejinin bu ayağı da başarılı denebilir. Ancak HDP’nin bir bedel ödediğini, kendisinin batıda muhalefet lehine göze aldığı şeyi Bölgede muhalefetin göze almadığını söylemek gerekecek. Cumhurbaşkanının AKP-MHP ittifakının Bölgede elde ettiği belediyeleri bir başarı ve politikalarına onay olarak okuması mesajı gerçekçi okumadığını gösteriyor. Bunu Batıdaki kaybı örtmenin aracı olarak kullanması en büyük yanılgılardan biri olur. Evet Kürtlerin önemli bir güç olduğunu kabullenmesi anlamına da gelebilir balkon konuşması. Ama o konuşma uygulanmış baskı ve güvenlikçi politikasının bir kısım Kürt üzerinde sonuç alıcı olabildiğine dair inancının da pekiştiğini gösteriyor. Yine Fırat’ın doğusuna operasyondan bahsetmesi çatışmacı politikanın terkine yönelik bir sonuca varmadığını gösteriyor.

“AKP’NİN ÖNÜNDE İKİ YOL VAR”

AKP’nin artık kan kaybı sürecek diye tahmin ediyorum. Bu kanamayı durdurmak için AKP’nin önünde iki yol var; Ya çatışmacı, kutuplaştırıcı ve güvenlikçi politikayı derinleştirecek, ya da 2002-2007 tarihleri arasında sergilediği demokratikleştirici-reformcu parti profiline dönecek. Doğrusu balkon konuşması ilk önermeye yakın olduğunu gösteriyor. Oysa ilk önerme kaybı durdurmaz hızlandırır. İkinci önermeyle bir şansı belki olur. Neyi yapacağını yakın tarihte göreceğiz kuşkusuz

“KÜRTLER, KAYBETTİRİ KAZANDIRABİLECEKLERİNİ GÖSTERDİ”

Türkiye’nin kazananı Kürtlerdir. Kürtler bu seçimle şunu gösterdiler. Biz istesek kaybettiririz, istersek kazandırırız. Kaybettirecek ve kazandırabilecek bir güç olarak kendini tariflemiş oldu. Bunun ispatını da batıda sergiledi. HDP’nin ‘AKP-MHP blokuna kaybettir’ stratejisine blok bir şekilde HDP seçmeni ve Kürtler uydular. Bunun gereğini sandıkta yerine getirdiler. İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Adana hatta Antalya gibi yerlerde açığa çıkmış olan CHP liderlikli belediyenin içerisinde hatırı sayılır HDP seçmeninin oyu var. Bunu görmek gerekiyor. Bu aşamadan sonra AKP’de dahil tüm siyasetler Kürt seçmeninin gücünü hesaba katarak yol almak zorunda.”

artıgerçek